Sözleri unuturum ben. İsimleri, olayları, anıları belki ama gördüğüm bir fotoğrafı, bir yüzü asla unutmam. İnerim hafızamın kör kuyusuna oradan çıkartırım ne, nasıl, neden çekilmişti, vardı. Soma’da yaşanan akıl almaz cinayeti ve arkasından yaşanan her şeyi elbet hatırlayacağız ama öyle olaylar girecek ki hayatımıza bazılarını unutacağız. Ancak yıl dönümünden yıl dönümüne belki hatırlayacağız. İşte bu yüzden şu son dört günde hafızama kazımak istediğim, bana orayı sanki oradaymışım gibi hissettiren ‘o an’ fotoğraflarını buraya koyuyorum. Bu sefer sizin için değil kendim için bir şey yapıyorum aslında. Unutmayayım dönüp dönüp aklıma kazınsın diye benim ‘o an’larımı koyuyorum. Ve bazılarında asla kulağımdan gitmeyecek cümleler ile…
Fotoğraf ne zorla çekilebilir, ne de koparılabilir. O kendisini size sunar. Asıl o insanı çeker. Mutluluğun resmini yaparlar mı bilmem ama ben acının fotoğrafları çekilirmiş onu gördüm.
-Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin.
Sen hiç acıdan yumruğunu ısırdın mı?
Abi Mahmutu çıkaramadılar +Çıkardılar kardeşim sakin ol -Çıkarmadılar abi ben yürürüm bırakın beni gidin onu alın -Abi onu alın karısı hamile
İnsani çalışma şartları ve modern çalışma sistemi anlatılırken ben bu fotoğrafa bakıyordum.
Gözler anlatıyor ya bazen her şeyi … Ve arkadaki o derinlik.
Tek bir cümle yok üstüne…
Üstlerine zimmetli diye korudukları iş kıyafetlerini bırakıp gittiler bu dünyadan.
not: Bu fotoğrafları çekenlerin isimlerini bilmiyorum ama onların işinin çok zor olduğunu biliyorum. Eğer bir gün öğrenirsem tek tek yazacağım isimlerini.